Okyanusun Kalbi Titanic
Hepimizi etkileyen bazı hikayeler vardır. Örneğin Titanik.Trajik öyküsü ve tarihin en büyük can kaybının yaşandığı gemi kazası olmasıyla hepimizin içinde bir burukluk bırakır. 1912 yılında yapılan Titanik, 268 metre uzunluğunda, 4 bacalı, 11 katlı, 46.000 ton ağırlığında, içinde yüzme havuzları, Türk hamamı, dans salonları bulunan ve o tarihte insanlar tarafından yapılmış, hareket eden en büyük ve heybetli yapıydı. Titanik’in çıkacağı ilk sefer gazetelerde manşet olarak çıkmış ve büyük bir olay olarak gösterilmişti. Hatta bu gemiyi yapanlar kendilerine o kadar güveniyordu ki, geminin biletlerini Tanrı bile batıramaz diye satıyorlardı. Ama ne yazık ki bu tanrıcılık oyunları onlara çok ağıra mal olmuştu. Çükü tanrı elbette ki bu gemiyi isterse batırabilirdi ve Titanikilk seferine çıktığından beş gün sonra, 15 Nisan 1912’de New Foundland’ın güneyinde bir buz dağına çarparak battı. Bu buz dağına çarparak batan dünya tarihindeki ilk ve tek gemi oldu. Toplam 2224 kişiden 711 kişi hayatta kaldı ve 1513 kişi öldü. Aslında bu kazanın bir çok sebebi vardı. Bunlardan biri de gözlemcilerin izleme dürbünleri yoktu.Çünkü dürbünlerin olduğu dolap kilitliydi ve anahtarı kaybolmuştu. Sefere çıkan diğer gemilerle rekabet içinde olan Titaniktam beş kez buzdağı uyarısı almasına rağmenuyarılara itibar etmeyip saatte 45 kilometre sürat ile gitmeye devam etti. Eğer buz dağını sadece otuz saniye önce görselerdi, belki de bu kaza hiç yaşanmayacaktı ve bu kadar kişi ölmeyecekti. Ama maalesef bu otuz saniyelik gecikme1513 canın yok olmasına neden oldu. Titanik battıktan tam 85 yıl sonra bu olayı konu alan,aynı isimle Titanik filmi çekildi. İlk izlediğim zaman daha sekiz yaşındaydım ve bu trajediyi anlayamamıştım. Ama şimdi insanın kibrinin ve hırsının nelere mal olabileceğini çok iyi anlıyorum. Titanik filminin çekilme hikayesi de bir o kadar ilginçti. Yönetmen ve maceraperest James CameronTitanic batığını görmeyi çok istiyordu. Ama bunu kendi bütçesiyle yapamayacağı için Titanik filmini çekmeye karar verdi. Senaryosunu yazıp film şirketlerine sundu. Sonunda film 20th Century Fox tarafından kabul edildi.Ve Film çekimleri boyunca Cameron beş kez Titanik’in batığına daldı.Cameron konuyla ilgili "Bu sırada da asıl amacının film çekmek değil batığı görmekti.” dedi. Titanik’le ilgili bir diğer ilginç bilgi ise batığının bulunma hikayesi. Bob Ballard Titanik’in batığını bulabilmek için Amerikan donanmasına casusluk yapmıştı. Batığı bulmak için görüştüğü amiral ‘Eğer bizim iki kayıp nükleer deniz altılarımızı bulunsan , sana maddi destek sağlarız.”demiş. Bunun üzerine BallardBatan iki deniz altı Thresser ve Scorpion'ı uzun uğraşlar sonunda bulmuş. Ama anlaşmaya göre Titanik’i bulması için kalan süre sadece on iki günmüş. Ballerd umudunu kaybetmeyip aramaya devam etmiş ve son dört gün kala Titanik’in batığını bulmuş.
YORUMLAR (0)
YORUM YAZ